Osmanlı'nın İzlanda Seferi ve Yağmalaması

1627 yılında Osmanlı egemenliği altında yaşayan Cezayirli korsanlar ve Türk korsanların beraber, Atlas Okyanusu üzerinde gerçekleştirdiği denizaşırı harekattır. Bu sefer aslen Hollanda kökenli olan Küçük Murat Reis tarafından komuta edilmiştir ve Osmanlı Donanması'nın duraklama döneminde bile ne kadar güçlü olduğunu kanıtlamıştır.

kucuk-murad-reis-donanmasi
Osmanlı donanması
Murat Reis, 12 tanesi Kadırga olmak üzere 15 parçadan oluşan donanması ile ilk önce Manş Denizi'ni aşmış, daha sonra ise Kuzey Deniz'i boyunca Danimarka ve Norveç kıyılarını top atışlarına tutarak ilerlemiştir ve 20 Haziran 1627 tarihinde İzlanda sahillerine ulaşmıştır. Ulaştıklarında ülkenin doğusuna çok yakın bir konumda bulunan Vestmannaeyjar adası ve ülkenin doğu kısmı Cezayirli ve Türk korsanlar tarafından yağmalanmaya başlanmıştır. Bu olaylar yaklaşık 26 gün boyunca devam etmiştir.

Seferin Sonucu
Yağmalama boyunca sağlıklı ve genç kişiler köle olmak üzere esir alındı. Seferin sonunda Cezayirli ve Türk korsanlar 400 köle ve birçok ganimet ile Cezayir'e yaklaşık 27 günde geri dönmüştür.

kucuk-murad-reis-cizimi
Küçük Murat Reis
1944 yılına kadar Danimarka egemenliği altında kalan İzlanda halkının o dönemdeki kralı olan Danimarka Kralı'nın fidye ödemesi üzerine köle olarak Cezayir'e götürülen birçok İzlandalı serbest bırakılmış ve ülkelerine geri gönderilmiştir.

İkinci Sefer
İzlanda'yı ikinci kez sefer düzenleyen kişi Ali Biçin Reis'dir. İkinci seferin sonucunda ise 800 esir ile geri dönülmüştür.

Bu seferler üzerine 1627 yılında İzlanda'da Türk öldürmek yasallaşmıştır. Ancak bu yasadan ötürü hiçbir Türk öldürülmemiştir ve bu yasa 1970'li yıllarda kaldırılmıştır.

Seferlerin Edebiyata Yansıması
Danimarka'nın Kraliyet Kütüphanesi'nde yer alan ve 1628 yılında yazılmış olan kitapta yapılan bu seferler bizzat köle olarak esir düşen Olaf Eigilsson tarafından anlatılmaktadır. Anlatılanlara göre
yolculuğunda esirlere Müslümanlar tarafından iyi davranıldığını, kendileri ne yemişse esirlere de aynısını yedirdiklerini yazmakta. İzlandalılara asıl kötü davrananların sonradan müslüman olmuş İngiliz ve Danimarkalılar olduğunu da yazmıştır.

Not: Kimi kaynaklara göre Türk korsanları sefere katılmamıştır ve seferin düzenlenmesi için padişahın özel bir fermanı da yoktur.
Ayrıca seferi düzenleyen Cezayirli korsanlar o dönemde Osmanlı Devleti egemenliği altında olduğu için seferin tüm sorumlulukları Türk halkına verilmiş ve bu sebepten ötürü şu günlerde bile hala İzlanda halkının nefretini duymaktayız.

Yorumlar